Yeni Ufuklar'da ara
PODCAST 157
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde toplumsal cinsiyet eşitliği

Zeliha Ünaldı, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı

UNDP Türkiye: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nin hazırladığı Yeni Ufuklar Programı ile birlikteyiz. Bu bölümde, Eylül 2015’te kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde toplumsal cinsiyet eşitliği hedefini konuşacağız. Birleşmiş Milletlerin üye ülkeleri tarafından kabul edilen ve 2016 başında uygulanmaya başlayan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden beşincisi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği. Fakat bunun yanında diğer Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin içinde de toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik önemli taahhütler yer alıyor. Birleşmiş Milletler’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Zeliha Ünaldı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini şöyle değerlendiriyor:

Zeliha Ünaldı: Aslında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gerçekten dönüp baktığımızda neredeyse son 20 yılın, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılması, kalkınmaya entegre bakış açısı gibi şeyleri bünyesinde bir araya getirmiş, bu mirasın üzerine iyi bir çatı kurmuş durumda. Neden çatı diyorum? Çünkü her hedef gibi altında o hedefe nasıl gideceğimiz yolları iyi belirleyemezsek, bu çatı çatı olarak kalır ve anlamlı bir entegre kalkınma planına dönüşmez. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği açısından bunun çok büyük önemi var.

UNDP Türkiye: Zeliha Ünaldı’yı dinledik. 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefine ulaşılmasında kadınların ve kız çocuklarının çok önemli bir rolü olacak. Beşinci Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılığa ve şiddete son verilmesini ve kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanına eşit derecede katılımının sağlanmasını amaçlıyor. Zeliha Ünaldı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleriyle gelinen bu noktanın 20 yıllık bir tecrübe üzerine inşa edildiğini belirtiyor:

Zeliha Ünaldı: 1995 yılında yapılan 4. Dünya Kadın Konferansı’na referansla konuşmak istiyorum. 2015 yılı Pekin Eylem Platformu’nun 1995 yılında dünya kadınlarının gerçek ihtiyaçlarını katılımcı bir yöntemle dile getirdikleri ve gerçekten sivil toplumun ve kamu kuruluşlarının ciddi taahhütlerde bulunduğu, kadın erkek eşitliğini hayata geçirmek için önemli bir platformdur. Bu eylem planının üzerinden 20 yıl geçti ve ülkeler taahhütlerde bulundular. 2015 yılında “20 yılda Pekin’den nereye vardık?” raporları yayınlandı ve burada gördüğümüz şey aslına bakarsanız hedeflerimizi çok güzel koymamıza rağmen ve gerçek ihtiyaçları göstermesine rağmen hala gidecek yolumuzun çok olduğu. Bundan bir iki çıkarım yapabiliriz. Bunlardan bir tanesi, evet bunlar zor hedeflerdi. 12 kritik alanların hepsi bugün de kritik alan. Bunlara her yıl yenileri eklenebilir. Ama ikinci bir şey daha vardı, bu konuda gerekli bütün göstergelerin oluşturulması, ulusal eylem planlarının, yerel eylem planlarının oluşturulması konusunda biraz dönüp aslında biz hem BM olarak hem de bu Pekin Eylem Platformuna taahhüt veren ülkeler olarak dönüp bakmamız lazım. Bu konudaki eksiklerimizi gidermek için işte Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çok kritik bir noktada bir araya geldi, çünkü Pekin+20 sürecini yaşamıştık, ve neyi beceremedik konusunda elimizde ciddi bir dokümantasyon vardı. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Pekin Eylem platformuna zemin hazırlamak için yani 20 yıl sonrasında bunları nasıl yaparız konusunda iyi bir reçete oldu. Birbirini tamamlayıcı nitelikte olduklarını düşünüyorum.

UNDP Türkiye: Zeliha Ünaldı’yı dinledik. Birleşmiş Milletler 1975 yılından başlayarak kadın hakları ile ilgili dört dünya konferansı düzenledi. Bu konferanslarda ülkeler, sivil toplum ve akademi gibi tüm paydaşları bir araya getirdi. Bu konferansların dördüncüsü ve sonuncusu 1995 yılında Pekin’de yapıldı ve konferans sonucunda Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı kabul edildi. Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı’nda 12 kritik alan belirlenmişti. Bu alanlar yoksulluk, eşitsizlik ve şiddet gibi pek çok önemli konuya dikkat çekiyordu. Zeliha Ünaldı, kadının insan hakları konusunda çok önemli bir dönüm noktası olan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni şöyle ilişkilendiriyor: 

Zeliha Ünaldı: Pekin Eylem Platformu’nun 12 kritik alanına baktığımızda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin 17 hedefinin altına çok iyi yedirildiğini düşünüyorum. Bunun yine aslına bakarsanız ne zaman insanlara gerçek ihtiyaçlarını sorduğunuzda ve katılımcı yöntemlere başvurduğunuzda benzer yerlere vardığımızı görüyorum. Nedir bunlar? Hala kadına yönelik şiddetle mücadele toplumsal cinsiyet eşitliği gündemimizde birinci madde ama Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Binyıl Kalkınma Hedefleri’nden farklı olarak bir şey var. O da kadına yönelik şiddetle ilgili bizi temel sebeplere indiriyor olması. Bu temel sebeplerin arasında toplumsal cinsiyet ilişkileri, stereotipler, ilk defa böyle bir küresel hedefler silsilesi içerisinde ele alınmış olması, moda kavramıyla söyleyeyim, bize tarihi bir fırsat veriyor.

UNDP Türkiye: Zeliha Ünaldı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin neden tarihi bir fırsat olduğunu şöyle anlatıyor:

Zeliha Ünaldı: Çünkü şu an geldiğimiz noktada hedefler var, çatı kuruldu, biz BM için önümüzdeki bir iki yıl 2016-2017. Bu hedeflerin yerelleşmesi, bu hedeflerin uygulamaya geçirilmesi için araçların belirlenmesi, paydaşların bir araya gelmesi, izleme mekanizmaları kurulması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü dediğim gibi, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bize bir çatı koydu. Bu çatı BM’ye üye devletlerin hepsinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte, küresel ihtiyaçlarımıza cevap verecek nitelikte. Şimdi önemli olan bu küresel hedeflerin içerisinden kendimize ulusal, yerel, erişilebilir, başarılabilir alt hedefler koymak. Bunun için de, bu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bize çok güzel bir fırsat sunuyor. Kamunun, özel sektörün ve sivil toplumun, uluslararası örgütlerin birlikte çalışmasını öngörüyor. Bunu hedeflerinin içerisine de koyuyor. Bunun nasıl yapılacağı konusunda bize hedeflerin altında zaten kaynaklara erişime ilişkin ne yapacağımızı, yasal mevzuat konusunda neler yapacağımızı, yapacağımız şeyleri de sıralamak için bir fırsat veriyor.

UNDP Türkiye: Binyıl Kalkınma Hedefleri yoksulluğu ve açlığı ortadan kaldırmak, ölümcül fakat tedavisi mümkün hastalıkları engellemek ve tüm çocuklar için eğitim fırsatlarını genişletmek gibi kalkınma konularında evrensel olarak kabul edilen, ölçülebilir hedeflerdi. Ancak milyonlarca insan için yapılacak daha çok şey var. Açlığı sona erdirmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini tam anlamıyla sağlamak, sağlık hizmetlerini iyileştirmek ve her çocuğu okula göndermek için sonuna kadar çaba göstermemiz gerekiyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de bu anlamda bizleri daha bütüncül ve daha sürdürülebilir bir rotaya yönlendiriyor. Zeliha Ünaldı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin başka bir anlamda da öne çıktığını şöyle belirtiyor:

Zeliha Ünaldı: Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin Binyıl Kalkınma Hedefleri’nden farklı bir tarafı var. Aslında bunu söylemek için biraz iddialı bir laf olabilir. Ama Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni daha hak temelli ve feminist buluyorum açıkçası. Çünkü Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin koyduğu hedefler biraz daha pragmatik şeylerdi. Bunu Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin bir avantajı olarak söylüyoruz. Mesela toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılmasından söz ediyoruz, eğitim başlığının altında yoksullukla mücadelenin niteliği, yoksullukla mücadele başlığının altında, adalete erişim başlığının altında, barış başlığı altında, hepsinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin veya eşitsizliğinin bu hedeflere ulaşmakta nasıl bir araç, amaç bir arka plan oluşturduğunu görüyoruz. Bu tabii hem avantaj hem dezavantaj. Bu neden avantaj? Bunu birazcık da şeye benzetiyorum, Binyıl Kalkınma Hedefleri seçilmiş iki üç kriter üzerine bir şeydi ve bu şey böyle az yemek çeşidi olan bir restoranın yemek menüsünden seçim yapmak kolaydır. Ama Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri uluslararası bir mutfak gibi düşündüğümüzde içinden seçim yapmak veya seçim yapmadan bütün 17 hedeften toplumsal cinsiyet eşitliğine odaklanmak gerçekten iddialı bir şey ve günün sonunda midemizi bozabiliriz. Birden bir sürü şey, çünkü Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri o kadar büyük bir çatı sunuyor ki, bunları iyi idare edemezsek eğer biz Türkiye için, Türkiye’nin farklı yerlerinde farklı kadınlar farklı erkekler için doğru kombinasyonları, doğru politikaları doğru göstergeleri üretemezsek Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bir çatı olarak içini dolduramadığımız fakat çok karmaşık bir menü olarak da günün sonunda nereye ulaştığını bilmediğimiz bir hale gelir. Yani şöyle bir şey vardır, nereye ulaşacağımızı bilmezsek her yol bizi oraya götürür. Şüphesiz Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri tarafında bir sürü proje yaratırız, yaratılan kaynakları kullanırız, yeni fonlar çıkar. Ama gerçekten bunlar odaklı, gerçekten hak temelli olmadığı sürece biz bundan 20 yıl sonra ya da 2030 yılında yine aslında elimizde yaptıklarımızdan çok yapamadıklarımızın listesiyle kalırız. Önümüzdeki süreç Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini birazcık bilinir kılmak. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin, kalkınmanın farklı aşamalarını farklı sektörlere nasıl nüfus edebileceği konusunda iyi bir strateji geliştirmek. Bu stratejiyi de biz BM örgütlerinin yapabileceğini düşünüyorum. Küçük küçük örneklerini biz aslında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ndeki toplumsal cinsiyet ana akımlaştırılmasının küçük bir modelini BM ülke kalkınma stratejimizde yaratmış olduk. Şimdi birazcık bunun üstüne kamu ortaklarımız özellikle sivil toplumla beraber özellikle daha hak temelli, daha eşitlikçi, daha ihtiyaca odaklı ve bu sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ruhunda olduğu gibi yerinden, yerelden ve temelden bir yaklaşımla toplumsal cinsiyet eşitliğini ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

UNDP Türkiye: Birleşmiş Milletler’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanı Zeliha Ünaldı’nın bu sözleriyle Yeni Ufuklar’ın bu haftalık da sonuna gelmiş oluyoruz. Bu bölümde, Eylül 2015’te kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde toplumsal cinsiyet eşitliği hedefini konuştuk. Programı İstanbul’da Yodiviki stüdyosunda hazırladık. Programımıza İstanbul’da FM bandında ve internette Açık Radyo’dan, yayın ağımızdaki üniversite radyolarından ve podcast formatında iTunes, Soundcloud, TuneIn, Pure Connect, Yodiviki, Audioboo ve TTNET Müzik üzerinden, ayrıca http://tr.undp.org adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. Sosyal medya üzerinde kullanıcı adımız undpturkiye. Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.