Yeni Ufuklar'da ara
PODCAST 141
Paris İklim Değişikliği Konferansı neden önemli?

Atila Uras, UNDP Türkiye Programdan Sorumlu Temsilci Yardımcısı 

UNDP Türkiye: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nin hazırladığı Yeni Ufuklar Programı ile karşınızdayız. Bu bölümde, ülkelerin bir araya gelerek yeni küresel iklim anlaşmasını saptayacağı İklim Değişikliği Konferansı hakkında konuşacağız. Uluslararası topluluk, iklim değişikliğine ortak bir çözüm bulmak için 21. kez bu kez Paris’te bir araya geliyor. Konferans, 30 Kasım-11 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. Paris’ten çıkacak olan iddialı bir sonuç, gelişmekte olan ülkelerde iklim değişikliği ile ilgili atılan adımlar için fırsatların artmasını sağlayacak ve 2015 sonrasında sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir ayağı olacak. Peki, iklim değişikliği nedir ve kalkınma için niçin bu kadar önemli bir konudur? UNDP Türkiye’nin Programdan sorumlu Temsilci Yardımcısı Atila Uras:

Atila Uras: İklim değişikliği aslında net bir tanımda gidecek olursak karşılaştırabildiğimiz zaman dilimleri içerisinde doğal olarak oluşan iklim değişikliğine ek olarak insan kaynaklı iklimde oluşan değişiklik diye tanımlıyor bunu UNFCCC; yani iklim değişikliği çerçeve anlaşmasının sekretaryası ve anlaşmanın kendisi. Ama şöyle düşünelim iklimler hep değişti hep değişecek. Ortada sorun olarak hep dile getirilen insan kaynaklı iklimlerde olan değişiklik. İklim değişikliği hep bir çevre sorunu olarak algılansa da aslında kalkınma önündeki ciddi engellerden birisi olarak tanımlanmalı. Çünkü iklim değişikliğinin etkileri doğal kaynaklar üzerine oluyor. En çok dezavantajlı grupları etkiliyor. Doğal afetleri tetikliyor. Bütün bunlara baktığımızda bir çevre sorunu ötesinde aslında bir kalkınma problemi. O yüzden de ülkeler buna bu açıdan bakmaya çalışıyorlar.

UNDP Türkiye: Paris’te düzenlenecek olan konferans ve sonuçta karara bağlanacak olan küresel anlaşma, hem karbon salımlarının azaltılması hem de iklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerine uyumun sağlanması için ülkelerin ve toplulukların harekete geçmesini sağlayacak olan bir potansiyele sahip.  Atila Uras bu bağlamda Paris’teki konferansın önemini şöyle anlatıyor:

Atila Uras: 21. toplantı bu Paris’te olacak olan. Yani 1992’de bu antlaşma imzalandığından beri yirmi kere ülkeler toplandılar. Yirmi kere hedefler kondu. Bu yirmi birincideki beklenti öncekilere göre biraz daha farklı. Bu toplantıya katılacak olan, Paris’e gelecek olan ülkeler bundan sonraki dönemde, 2030’a kadarki yol haritasını çizecekler. 2015’e kadar konmuş hedefler vardı. Bir kısmına ulaşılabildi, bir kısma ulaşılamadı. Şimdi daha net bir yol haritası istiyorlar bunun için bir müzakere texti hazırlandı. Bunun üzerinde ülkeler görüşlerini bildirdiler ve nihai haline ulaşacak. Tabii ki bir dokümana imza atmak yeterli değil. Konulan hedefler, bu hedeflerin hayata geçmesi için de, finansal mekanizmaların hayata geçmesini tartışacaklar. Şu anda kalkınmış ülkelerden daha dezavantajlı durumda ülkelerin hedeflere ulaşmaları için ne tür fonların mevcut olacağını konuşacaklar. Bunların nasıl yönetileceğini konuşacaklar. Ama beklenti tabii ki bu konuşmalarında en kısa sürede eyleme dönüşmesi.

UNDP Türkiye: İklim değişikliği, dünyadaki en yoksul ve kırılgan bireylerin günlük yaşamlarını ve geçim kaynaklarını şimdiden tehdit ediyor. Uzun süren kuraklıklar kadınları ve çocukları evlerinden çok uzak yerlerde su bulmaya zorluyor. Küçük Ada Devletlerinde yükselen su seviyeleri kıyıları ve bu duruma maruz kalan toplulukların geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında Paris’teki bu konferans acaba iklim değişikliği problemini çözebilir mi? Bir kez daha Atila Uras:

Atila Uras: İklim değişikliğini çözmeyecek. Ama çözme yolundaki en somut adımların atılmasını sağlayacak. Biz bugün bütün muslukları kapasak bile iklim değişmeye devam edecek. Hali hazırda atmosfere salınmış olan bu sera gazlarından dolayı ve bu aslında uyumun önemini ortaya çıkartıyor. Yani tamamen salımları kapasak bile hala uyum sağlamamız gerekiyor. Bir konferansta bu sorunlar çözülebilir olsaydı dünyadaki pek çok sorun çözülebilirdi. Ama önemli olan doğru yol haritasına, doğru hedeflerle girmek. Ve bu hedeflere gidecek uygulamaları da hayata geçirmek.

UNDP Türkiye: Peki, Paris’teki konferansın sonucu ne olacak? Atila Uras’ı dinliyoruz:

Atila Uras: Bu konferansın sonucunda 2030’a kadar ki ülkelerin koydukları hedeflere gitmelerini sağlayacak mekanizmaların hayata geçmesi olacak. Sadece bir toplantı öncesinde ve kısa sonrasında iklim değişikliğinin gündemde kalması değil, iklim değişikliğinin bütün planlamalara, şahısların, bireylerin günlük hayatlarına kadar derç edilmesini sağlaması olacak. Yani ortaya çıkaracağı bir farkındalık olmasını bekliyoruz. Ve de iklim değişikliğini artık hayatımızın bir gerçeği olarak bütün planlamalarımızda, hayatımızda, alışkanlıklarımızda kafamızın bir köşesinde olmasını bekliyoruz bu toplantıdan sonra.

UNDP Türkiye: Paris’te imzalanacak olan kararlı ve iddialı bir küresel iklim anlaşması, sürdürülebilir kalkınma için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak ülkeler Paris’te bir karara varamazsa sonuç ne olacak? Atila Uras:

Atila Uras: Bu seçeneği pek düşünmek istemiyoruz açıkçası çünkü buraya gelene kadar aslında ülkeler tartıştılar. İlk defa Paris’te tartışılmayacak bu konu. Bir önceki toplantı Lima’daydı. Lima’nın ardından ortaya konan bir yol haritası vardı. Bu yol üzerinde pek çok toplantı yapıldı. Ve şuanda liderlerin önüne gidecek olan doküman aslında teknik birimler, ekipler tarafından birçok kere birçok toplantıda tartışılıp bu haline getirildi. Hala üzerinde tabi ki hem fikir olunması gereken pek çok şey var. 51 sayfalık bir dokümandan bahsediyoruz.  Ama buradan bir şey çıkmaması alternatifini düşünmek istemiyoruz açıkçası.

UNDP Türkiye: 140’dan fazla ülkede toplamda 1,4 milyar ABD doları hibe fonuyla uygulanan iklim değişikliği portfolyosuna sahip olan UNDP, paydaş ülkeleri Paris’e giden yolda ve daha sonrasında desteklemek için hazır. Paris’e doğru giderken, Paris anlaşmasının bir parçasını oluşturacak ulusal hedeflerin, katkıların ve faaliyetlerin geliştirilmesi ve son haline getirilmesi için ülkelere destek sağlıyor UNDP. Aynı zamanda, gelişmekte olan ülkelerin istişare süreçlerine katılmaları ve dâhil olmaları için de yardımcı oluyor. Paris İklim Değişikliği Konferansı’nın Türkiye için önemi acaba nedir? Atila Uras’ı dinliyoruz:

Atila Uras: Türkiye için şöyle bir önemi var. Türkiye Kyoto Protokolü’ne, yani bundan önceki hedefleri belirleyen protokole oldukça geç dâhil oldu. Her zaman bulunduğu konumun yanlış olduğu tezini savundu. İklim değişikliği ile ilgili adımları atmada. Bu aslında küçük bir engel teşkil etti. Çünkü antlaşmayı daha çok tartıştık biz Türkiye’de. Türkiye şuanda bir hedefler dokümanını sekretaryaya sundu.  Türkiye’nin koyduğu hedefler var 2030’a kadar. Bu hedeflerin ulaşılabilir olup olmayacağı, daha iddialı hedefler konup konmayacağı tartışılıyor pek çok farklı ortamda. Ama en azından Türkiye hedefini ortaya koydu. Ve bu hedefin hayata geçmesi için masada müzakerelere katılacak. Ve bu hedeflere ulaşmak yolunda da çalışacak.

UNDP Türkiye: UNDP Türkiye’den Atila Uras’ın bu sözleriyle Yeni Ufuklar’ın bu haftalık da sonuna gelmiş oluyoruz. Bu bölümde 30 Kasım-11 Aralık tarihlerinde Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek ve yeni küresel iklim anlaşmasının saptanacağı İklim Değişikliği Konferansı hakkında konuştuk. Programı İstanbul’da Yodiviki stüdyosunda hazırladık. Programımıza İstanbul’da FM bandında ve internette Açık Radyo’dan, yayın ağımızdaki üniversite radyolarından ve podcast formatında iTunes, Soundcloud, TuneIn, Pure Connect, Yodiviki, Audioboo ve TTNET Müzik üzerinden, ayrıca http://tr.undp.org adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. Sosyal medya üzerinde kullanıcı adımız undpturkiye. Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.