UNDP Türkiye: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nin hazırladığı Yeni Ufuklar Programı ile birkez daha karşınızdayız. Bu bölümde, özel sektörün kalkınma projelerinde vazgeçilmez bir paydaş olduğundan ve kalkınma girişimlerine yapabileceği katkılardan bahsedeceğiz. 2010 yılında başlayan Türkiye’de Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi geçtiğimiz günlerde son buldu. Küresel Çevre Fonuca da desteklenen en başarılı projelerden biri olarak adlandırılan bu proje, çok paydaşlı bir projeydi. Küresel Çevre Fonu (GEF)’in finansal desteğiyle, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğünce yürütüldü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programınca (UNDP) uygulandı. Uygulamada Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TURKBESD) ve Arçelik A.Ş. ile birlikte çalışıldı. Projenin başarısında çok büyük katkısı olan Arçelik’in Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı ile proje hakkında ve kalkınma projelerinde özel sektörün rolüne ilişkin konuştuk. Fatih Özkadı, Türkiye’de Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi ile hedeflediklerinden şöyle bahsediyor:
Fatih Özkadı: EVÜDP projesi, yani Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi’ne biz Aralık 2010’da Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, TURKBESD Beyaz Eşya Sanayiciler Derneği ve UNDP, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile birlikte başladık. Biz bu proje içerisinde öncelikle şunu hedefledik: AB içerisinde ürünlerimizi etkileyen enerji verimliliği ile ilgili regülasyonlar eş zamanlı olarak ülkemizde de devreye girsin. Bugün eğer Amsterdam’da bir aile enerji verimli buzdolabı kullanıyor ise Türkiye’de de Afyon’da da, İzmir’de de, İstanbul’daki aileler, tüketiciler de o enerji verimli ürünü kullansınlar. Bu böyle olmadığı takdirde, Türkiye’deki enerji verimliliği ile ilgili regülasyonlar daha geç devreye girdiği durumda, Avrupa’da enerji verimli olmayan ürünlerin ülkemize girmesi ve pazarlanması söz konusu oluyor. Bu eş zamanlı regülasyonların devreye girmesi bizim için son derece önemliydi.
UNDP Türkiye: Arçelik, Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü projesi kapsamında yürütülen farkındalık arttırma kampanyasına ve diğer proje bileşenlerine çok büyük destek sundu. Proje kapsamında yapılan kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları sonrasında yapılan anketlerin sonucuna göre iklim değişikliği ile enerji verimliliği arasındaki neden sonuç ilişkisi konusundaki farkındalık oranı yüzde 43’ten yüzde 58’e çıktı.Fatih Özkadı proje ile neler yaptıklarından şöyle bahsediyor:
Fatih Özkadı: Tabi kritik konu, bu ürünleri müşterilerimize mağazalarda sunduğumuzda satış elemanlarının eğitilmesiydi, çünkü sizler bayilerimize, mağazalarımıza bu ürünleri almak için oraya gittiğinizde, A nedir, A+ nedir, A ++ nedir, A+++ nedir bunların size çok iyi bir şekilde anlatılması gerekiyor. Bunların, enerji verimli ürünlerin sizin faturanıza nasıl olumlu etki yaptığının satış elemanları tarafından anlatılması gerekiyor. Dolayısıyla biz uzunca bir süre aslında satış elemanlarının eğitilmesi konusuna çok büyük önem verdik. Tabi bu arada çok önemli bir başka konu da bu enerji verimli ürünlerle ilgili piyasa denetimi ve gözetiminin etkin yapılabiliyor olması. Bunun için de bağımsız laboratuvarlara ihtiyaç var. Burada Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bağlı olarak çalışan TSE-Türk Standartları Enstitüsü ile bir işbirliği içine girdik ve TSE içerisinde bazı laboratuvarlar vardı bazı ürünler için, bazılarıysa hiç yoktu. Bunlar çok hızlı bir şekilde projelendirildi ve bugün bakıldığında artık TSE laboratuvarlarında hemen hemen bütün ürünleri test edebilecek bir altyapı oluştu. Bu da aslında kamu otoritesinin iyi ve doğru bir şekilde, adil ticaret adına, doğru ticaret adına piyasa denetimi ve gözetimi yapabilmesinin yolu açılmış oldu. Burada bizim çok önemli bir katkımız da bir kamu spotu hazırlandı ve bu kamu spotuyla aslında biz tüketicileri enerji verimli ürün kullanmaları için teşvik ettik.
UNDP Türkiye: Projenin en önemli çıktılarından biri özellikle Türk Standartları Enstitüsü’ne yönelik Laboratuvar Yatırım Planı’nın hazırlanması oldu. Sonuç olarak TSE’de laboratuvar yatırımları başladı ve Ankara tesislerinde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve çamaşır kurutma makinesi test laboratuvarı, Pendik tesislerinde ise klima test laboratuvarı kuruldu. Bu sürece de katkı veren Arçelik’ten Fatih Özkadı’yı dinliyoruz:
Fatih Özkadı: Bu tür özellikle kamu ve STK’larla yapılan projelerde özel sektörün yer alması bence son derece önemli. Çünkü özel sektörün kendi içindeki o farklı dinamizmi bu projelere çok pozitif anlamda yansıyor. Dolayısıyla da aslında projelerin akışını, o kilometre taşlarının takibi ve söz verilen işlerin yerine getirilmesinin takibi daha kolay ve biraz daha profesyonelce oluyor. Biz de bu kapsamda TSE’deki laboratuvar altyapısının oluşmasına çok önemli katkıda bulunduk. Bunun ana nedeni şu idi: Biz istiyoruz ki etkin piyasa denetimi ve gözetimi olsun. Eğer bir regülasyon, standart oluştuysa buna tüm paydaşlar, şirketler uysun ve herkes enerji etiketini kullansın ve doğru bir şekilde kullansın. Bunun tabi birileri tarafından kontrolünün yapılabiliyor olması gerekir. Burada da ülkemizde hakikaten çok önemli bir konuma sahip olan TSE’nin gelişmesi, büyümesi gerekiyordu bu açıdan. Biz de onların bu yatırımı doğru bir şekilde yapabilmesi için elimizdeki tüm bilgileri açtık. Bu altyapı laboratuvarlar kurulduktan sonra tek başına doğal olarak faydalı olmuyor. Buradaki mühendislerin, teknisyenlerin eğitilmesi, o ürünlerin standartlara, regülasyonlara göre doğru testlerinin yapılabilmesi ve ardından da enerji etiketlerinin kontrolünün de uygun bir şekilde yapılabilmesi için birlikte çalışmamız gerekiyordu. Biz laboratuvarlarımızdan uzman arkadaşlarımızı bu açıdan da açık hale getirdik ve TSE’deki uzman personel bizi geldi ziyaret etti, birlikte buzdolabı deneyleri, çamaşır makinesi deneyleri yaptık. Tüm ürünleri, standartları, regülasyonları inceledik. Ve bu açıdan son derece örnek bir çalışma oldu. Bu da aslında özel sektörün bu ve buna benzer projelere katılımının ne kadar iyi bir örnek olduğuna kanıt olduğunu düşünüyorum.
UNDP Türkiye: Peki, Arçelik başka uluslararası projelere destek vermeyi düşünüyor mu? Enerji verimliliği konusunda küresel kalkınma çevrelerinde attıkları adımlar neler? Tekrar Fatih Özkadı:
Fatih Özkadı: Biz öncelikle global bir şirketiz. Arçelik Grup diye bakıldığında bizim Güney Afrika’da, Tayland’da, Rusya’da, Çin’de Romanya’da fabrikalarımız var. Ve dünyada 130’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Türkiye’nin, Avrupa’nın, Ortadoğu’nun, Asya coğrafyasının içinde bulunduğu kısım bugün beyaz eşya sektörünün %46’lık neredeyse yarısını oluşturan bir pazar ve Arçelik bu pazarda ikinci sırada. Tüm bu çalışmaları yaparken, aslında uluslararası ölçekte başka projeler de yapmayı biz arzuluyorduk. Bu çerçevede önümüze UNDP tarafından SE4ALL etkinliği sunuldu. Biz Arçelik olarak buna hızlıca imza attık. Bu bize başka ülkelerde de benzeri projeler yapmanın yolunu açtı. İlk etapta UNEP ile Güney Afrika için bir projeye girdik. Daha sonra Tayland için bir projeye girdik. Çünkü Arçelik olarak bu ülkeler genişleyen pazarda bizim için son derece önemli ülkeler, önemli pazarlar. Gördük ki o ülkelerde enerji verimliliği ile ilgili regülasyonlar ve düzenlemeler henüz yok. Dolayısıyla biz Türkiye’de yaptığımız çalışmanın bir benzerini şimdi o ülkelerde de ilgili kamu birimleriyle yapalım istiyoruz. Bunu gönüllü olarak imza ettik ve şu an mühendislerimiz ve uzmanlarımızla bu alanda önemli çalışmalar planlıyoruz. Burada kıymetli bir proje de Dünya Bankası’nın da içinde olduğu United for Efficiency adı verilen bir proje. Bu proje kapsamında da aslında dünyanın kimi gelişmemiş ve gelişen ülkelerinde, enerji verimliliği ile ilgili regülasyonların hiç olmadığı ülkelerde de bu tür çalışmalar yapılsın isteniyor. Biz Arçelik olarak da global bir platformda bu çalışmaları yapalım, bunun bir gönüllü elçisi olalım da istiyoruz. Bütün bu çalışmaları yaparken en temelde şuna dikkat ediyoruz. İnovasyon ve sürdürülebilirlik bizim için çok önemli. Biz artık ilerleyen yılların projelerini yaparken, bunlar sadece tek başına bir beyaz eşya veya televizyon olmasın, bunlar birbirleriyle konuşabilir, internet uyumlu projeler olsun, ürünler olsun istiyoruz. Aslında temelde yapmaya çalıştığımız bütün işlerin başında gerçekten bunu gönülden, kalpten hissederek gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek adına biz de burada üzerimize düşen görevi hakkıyla, layıkıyla yapalım istiyoruz.
UNDP Türkiye: Arçelik’in Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı’nınbu sözleriyle Yeni Ufuklar’ın bu haftalık da sonuna gelmiş oluyoruz. Bu bölümde, özel sektörün kalkınma projelerinde vazgeçilmez bir paydaş olduğundan ve kalkınma girişimlerine yapabileceği katkılardan bahsettik. Programı İstanbul’da Yodiviki stüdyosunda hazırladık. Programımıza İstanbul’da FM bandında ve internette Açık Radyo’dan, yayın ağımızdaki üniversite radyolarından ve podcast formatında iTunes, Soundcloud, TuneIn, Pure Connect, Yodiviki, Audioboo ve TTNET Müzik üzerinden, ayrıca http://tr.undp.org adresinden ulaşabilirsiniz. Sosyal medya üzerinde kullanıcı adımız undpturkiye. Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.