UNDP Türkiye: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği’nin hazırladığı Yeni Ufuklar Programı ile yeniden karşınızdayız. Ben Faik Uyanık. Bu bölümde, sanayide enerji verimliliği yatırımlarını artırmak amacıyla önerilen bir finansman modelinden söz edeceğiz. Bu finansman modeli, Sanayide Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda önerilmişti. Sanayide Enerji Verimliliği projesi, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğünce Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) desteğiyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO), Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı’nın (TTGV) işbirliği ile yürütülüyor. Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu ile bu hafta proje ve geliştirilen finansman modeli hakkında konuştuk. Erdal Çalıkoğlu, 2011 yılında başlayan Sanayide Enerji Verimliliği projesi ile yapılan çalışmalardan şöyle söz ediyor.
Erdal Çalıkoğlu: Bu proje normalde 5 yıllık bir projeydi. Süresi daha erken bitiyordu ama bir yıl uzatma alındı. 2017’de bitecek sonuç itibariyle. Projede çok önemli faliyetler var. Yaklaşık 35 milyon dolar civarında ulusal katkılarla birlikte bütçesi olan bir proje. Büyük bir proje. Bu projeyle biz Türkiye’de 2007 yılından bu yana sanayi sektörüne yönelik geliştirmekte olduğumuz politikaları bir yandan etkin bir şekilde uygulamaya, bir yandan da eksikliklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Etkin bir şekilde uygulamaktan kastım şu; mevzuatlar yürürlüğe girdi, 2007,2008, 2009 yıllarında ağırlıklı bir şekilde. Tabii bunların uygulanabilmesi için kurumlarda kapasitelerin oluşturulması lazım, alt yapıların geliştirilmesi lazım. Bu bağlamda hem bakanlığımızda, hem KOSGEB’te hem diğer Türk Standartları Enstitütüsünde ilgili kurum ve kuruluşlarda nezhinde kapasiteler geliştiriliyor. Sadece buralarda değil aynı zamanda, özel sektör tarafında da kapasiteler geliştiriliyor. Eğitim programları gerçekleştiriliyor. Enerji yönetimi standardının ülke sathına yaygınlaştırılması için eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürütülüyor. Kılavuzlar, dökümanlar hazırlanıyor. Genel müdürlüğümüzün eğitim konusundaki alt yapısı hem tesis, hem ekipman, hem insan kaynakları hem de malzeme ve döküman açısından eksiklikler tamamlanıyor. Yine sanayi sektörüne yönelik potansiyel belirleme çalışmaları yapılarak, sanayi sektöründe enerji tasarrufu potansiyeli ile ilgili güncel rakamlar ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Tabii bunlar yapılırken kapasite sadece kamu tarafında oluşturulmuyor. Özel sektör tarafında da 5627 sayılı enerji verimliliği kanunu kapsamında yetkilendirilen Türkiye’de enerji verimliliği danışmanlık şirketleri var. Bunların yurt dışındaki karşılıkları ESCO olarak bilinen firmalar. Bu firmalar, bu proje kapsamında yürütülen çalışmalarda hem eğitim verilmek hem de bunlara iş verilmek suretiyle iş üstü eğitimlerde gerçekleştiriliyor. Piyasanın, enerji verimliği piyasasının gelişmesi için bilhassa enerji verimliği danışmanlık şirketlerinin vereceği etüt ve proje hizmetleri için kılavuz dökümanlar hazırlanıyor. Kontrol listeleri, bir fabrikaya gittiklerinde etüt proje çalışmaları yapılırken, nerelerden başlayacaklar, hangi tür ölçümleri, analizleri yapacaklar bunlara yönelik yönlendirici ve faydalı çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda, izleme ve takip ile ilgili mevcut sistemlerin geliştirilmesine yönelik enerji verimliği portalında da merkezlerin veri bankalarının iyileştirilmesine yönelik de çalışmalar yine bu projede yapılıyor.
UNDP Türkiye: Sanayide Enerji Verimliliği projesi aynı zamanda, sanayi sektörüne yönelik sürdürülebilir bir finansman ortamının sağlanmasına ilişkin çalışmalar da yapıyor. Bu kapsamda yeni bir finansman önerisi geliştirildi ve Kasım ayında paydaşların görüşüne sunuldu. Erdal Çalıkoğlu’nu dinliyoruz:
Erdal Çalıkoğlu: Bugüne kadar 5627 sayılı kanun kapsamında Türkiye’de sanayi sektörü için bazı teşvik modelleri geliştirilmişti zaten. Bu paket içerisinde hem bu mevcutların daha iyi uygulanması, daha etkin şekilde uygulanması için çözüm önerileri çıkarılmaya çalışılıyor. Bir yandan da daha kompleks ama daha kolay uygulanabilir, yaygın uygulanabilir daha büyük ölçekli programların yürütülmesine imkan sağlayabilecek bir finansman modeli üzerinde çalışılıyor. Bir süredir yerli ve yabancı uzmanlarımız teknik çalışmalar yürüttüler. Bir öneri hazırladılar, model önerisi. Tabii bunu yaparken dünyanın çeşitli ülkelerindeki uygulamalardan ve tecrübelerden yararlandılar ama bunun Türkiye’ye uyarlanabilirliği, uygulanabilirliğinin mutlaka Türkiye’deki paydaşlarla, ilgili kurumlarla değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü her ülkenin kendine has özellikleri var. Bir başka ülkede çok başarıyla uygulanan bir program Türkiye’ye uymayabiliyor. O yüzden biz bunu Türkiye’deki bilhassa ekonomi yönetiminde söz sahibi kurum ve kuruluşlarla değerlendiriyoruz.
UNDP Türkiye: Peki, proje ile geliştirilen bu finansal mekanizma tam olarak neyi öneriyor?
Erdal Çalıkoğlu: Şu andaki hali Türkiye’ye pek çok yabancı finans kuruluşları kredi kullandırıyorlar. İşte Dünya bankası, Avrupa İmar ve yatırım bankası gibi, KFW, fransızların EFD diye bilinen bankalar finans programları var Türkiye. Ama bunlar parça parça uygulanan programlar her biri kendisi programlarını yürütüyor. Türkiye’deki ticari bankalar üstünden yürütülüyor. Şuandaki model tabi nihai hali bu olacak mı olmayacak mı bu belli değil şu aşamada ama bu fonların bir merkezde toplanarak biraz da ulusal katkıyla birlikte daha yumuşak bir kredi paketi haline dönüştürülmesi, daha avantajlı bir nasıl söyleyeyim sıcak yatırım için ihtiyaç duyacağı sanayicilerin kaynak haline dönüştürülmesi amaçlanıyor. Yaklaşık Türkiye’nin on yıl içerisinde 2 milyar dolar civarında buraya vereceği, fona vereceği katkıyla sanayide 13, 14 milyar civarında bir yatırımın gerçekleştirilmesi. Yabancı fonların Türkiye’ye çekilmesi ama bunun içinde daha uygun, daha ehven koşulların yaratılması. Buraya tabi Türk tarafının katkı payını koyarken bu 2 milyar dolar civarında tahmin edilen, öngörülen bu rakamın hangi kaynaklardan Türkiye’den toplanabileceği konularda tartışılıyor. Bu dünyanın değişik ülkelerinde uygulanan tecrübeler var. Ulusal bütçeden olabileceği gibi, enerji dağıtım şirketleri Kanada ve benzeri ülkelerde olduğu gibi veya İngiltere’de, Bulgaristan’da farklı ülkelerde işte alternatifler burda paydaşların, katılımcıların önüne koyuluyor. Bunlardan Türkiye’ye uygun olanını, mümkün mertebe bu çalıştaylarla bulmaya çalışacağız.
UNDP Türkiye: Geliştirilen bu finansal mekanizma Türkiye’nin Ulusal Kalkınma Hedeflerine de çok önemli bir katkıda bulunacak. Birkez daha Erdal Çalıkoğlu:
Erdal Çalıkoğlu: Bizim enerji verimliliğiyle alakalı bütün ulusal belgelerimizde enerji verimliliği strateji belgesi olsun, enerji bakanlığımızın stratejik planı olsun, ulusal kalkınma planlarında olsun sürdürülebilir finansman mekanizmalarının geliştirilmesi yer alan ve önemli hususlardan bir tanesi. Çünkü enerji verimliliğinde başarı için; bir yasal alt yapınız iyi olacak, iki finansal alt yapınız uygun olacak ve bir de tabiki bunları yönetecek kurumsal yapılarınız uygun olacak. Şimdi yasal manada Türkiye 2007’lerden sonra önemli merhaleler kat etti. Eksiklikleri olmakla beraber, önemli bir alt yapıya kavuştu. Tabi iyileşme ihtiyacı var, revizyona her zaman ihtiyaç var çünkü dinamik bir ülke Türkiye. Kurumsal manada da nispeten bazı alt yapılar var. Her ne kadar orda da bazı eksikliklerimiz olsa da hani bugün dünya bankası olsun, çeşitli dış kuruluşlarında yaptığı çalışmalarda enerji verimliği konusunda yetkilendirilmiş bir kamu oteritesine, bir kamu idaresine ihtiyaç olduğu tartışılıyor, zikrediliyor. Bunlar yine ulusal strateji politika belgelerinde de zikredilen, bahsedilen, ifade edilen hususlardan biri bu ama bir önemlisi finansal mekanizma konusu. Şuanda varolan teşvik yani verimlilik arttırıcı projelere verilen teşvikler, %30 oranında verilen teşvikler olsun, gönüllü antlaşmalar kapsamında endüstirüyel işletmelere bakanlığımızın sağladığı teşvikler olsun bunlar uzun vaadeli sürdürülebilir sistemler değil. Yani burda biraz kendi isteğiyle enerji verimliliği yatırımı yapmak isteyenlere de alternatif opsiyonların geliştirilmesine ihtiyaç var. Biraz sistemin kendi içinde kazanıp kendi içinde tükettiği bir model finansman konusunda modellere ihtiyaç var. Sürdürülebilir modeller diyoruz biz bunlara, finansman konusunda. Kesintisiz olması lazım. İşte bu projeyle, en azından sanayi sektörü için bir modeli geliştirmeye çalışıyoruz. Tabi bizim finansman konusunda tek çalışmamız bu proje içinde sanayi sektörüne yönelik değil bir yandan bir süredir bir yıla yakın zamandır ulusal enerji verimliliği eylem planı Türkiye’nin birinci neyapı olacak bu; eylem planı olacak. Burada da bir finansman daha diğer sektörleri de kapsayacak bir finansman mekanizması üstünde çalışıyoruz. Şüphesiz orada çalışılan ile burada çalışılan birbirlerine entegre edilerek inşaa edilecektir.
UNDP Türkiye: Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu’nun bu sözleriyle Yeni Ufuklar’ın bu haftalık da sonuna gelmiş oluyoruz. Bu bölümde, sanayide enerji verimliliği yatırımlarını artırmak için önerilen bir finansman modelinden bahsettik sizlere. Programı İstanbul’da Yodiviki stüdyosunda hazırladık. Programımıza İstanbul’da FM bandında ve internette Açık Radyo’dan, yayın ağımızdaki üniversite radyolarından ve podcast formatında iTunes, Soundcloud, TuneIn, Pure Connect, Yodiviki, Audioboo ve TTNET Müzik üzerinden, ayrıca http://tr.undp.org adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. Sosyal medya üzerinde kullanıcı adımız undpturkiye. Tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.